Kur’an-ı Kerim ; insanlığa inen son hayat rehberidir.Müslümanların hayatlarını inşa etmede ve devam ettirmede rehber olarak bilinmesi gereken evrensel değerler bütünüdür. Bununla ilgili olarak şunu kesinlikle ifade etmeliyiz ki islam alimleri, Kur’nın inişiyle başlayan aydınlanma çağında matematik, astronomi gibi bir çok ilim dalında olduğu gibi tıp alanında da önemli ilerlemeler kaydettiler.
Tıp alanındaki bu ilerlemeler ışığında, Kur’an ve insan sağlığı konusu daima müslümanların ilgisini çekmiştir.Bu amaçla yapılan Kur’an araştırmalarında, “Kur’anın insan sağlığına bakışı nasıl?” sorusuna cevap aranmıştır.Biz de bu yazımızda Kur’an-ı Kerim’in insan sağlığı alanına bakışını ana hatlarıyla değerlendirebilmek için bilimsel baskılardan uzak durarak sadece ayetler ışığında tesbitlere yer vermeye çalışacağız.
Şurası bir gerçek ki Kur’an’ın bütününe şöyle genel bir bakışla baktığımızda ilk olarak gördüğümüz gerçek, insan sağlığının dinden bağımsız bir alan olmadığı gerçeğidir.Tabi ki Kur’an kesinlikle bir tıp kitabı değildir ve insan sağlığı ile ilgili olarak sadece çok temel konulara vurgu yapmıştır.
Kur’an-ı Kerim insanın beden sağlığı ilgili konulara çok detaylı girmemiş ancak iman sağlığı ve bununla bağlantılı olarak ta ruh sağlığı ve kişilik bozukluklarına sık sık vurgu yapılmıştır. “İnsan sağlığı ile ilgili ayetlerde en çok fıtrat, temizlik, dengeli olma ve aşırılığa gitmeme gibi kavramlarla; sağlık alanı diğer hayat alanları ile birlikte ele almıştır.”( ŞAHİN İdris, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış”)
Kur’ana baktığımızda gördüğümüz diğer bir konu ise hastalıkların detayına hiç değinilmemiş olmasıdır.Hastalıklarla ilgili olarak, tedavi edici değil daha ziyade koruyucu hekimlik önerileri daha fazladır. Temizlik, temiz gıda tüketimi, oruç, aşırıya gitmemek, anne sütü vb. ana temalarda yönlendirmeler vardır.
Kur’an’da sadece beden sağlığından bahseden ayet sayısı oldukça sınırlıdır.Tabi ki bu durum Kur’anın insan sağlığına daha az önem verdiği anlamına gelmez. Kur’an bir çok konuda olduğu gibi insan sağlığını da hayatın diğer alanları ile birlikte işleyerek bu konudaki yanlış yargıları ortadan kaldırmaktadır.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, uyulması gereken sağlık kurallarının önemli olanlarını tavsiye ile bırakmamış bilakis dini bir emir veya yasak haline dönüştürerek insanların bu kurallara uymasını sağlamıştır. Buna örnek olarak; domuz eti yemek, zina yasağı, beden temizliği, kadın sağlığı verilebilir.
Gıda sağlığı konusu ise Kur’an-ı Kerimin belki de en sık vurgu yaptığı konulardan birisidir. “Temiz ve hoş şeyleri helal, kötü ve çirkin şeyleri haram kılacak... (Araf 157).”, “Hayatın bütün güzel şeyleri size helaldir.(Enam 4)” gibi geniş kapsamlı ayetlerle insanın bozulmamış fıtratına atıf yapılmıştır. “Sadece kur’an ile inşa edilmiş müslüman profili ile anlaşılabilecek bu ayetler bütün helal ve haramların anlaşılmasında anahtar rol oynamaktadır.Bununla birlikte ise kan,leş domuz eti, etçil vahşi hayvanların yenmesi, alkol ve uyşturucu maddeler üzerinde önemle durularak net bir şekilde yasaklanmıştır.” .( ŞAHİN İdris, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış”)
Kur’anın beslenmede insanlara önerdiği gıda konusuna gelince; “Kur’an da geçtiği ayetlerin sayısına göre sırasıyla, en fazla meyve, sonra tahıl ve diğer bitkisel gıda, süt(Anne sütü de dahil), kanatlı hayvanlar,balık ve diğer deniz ürünleri yer almaktadır.” .”( ŞAHİN İdris, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış”)Burada da ifade ettiğimiz gibi yenebilecek helal kategorisindeki gıdalarla ilgili Kur’an’da emir kipi kulllanılmayarak daha çok tercih kişiye bırakılmıştır.
Kur’an’da geçen cennet sahnelerinde istisnasız bahsedilen gıda meyvelerdir. Bu ayetlerde hayvan ürünlerinin adı yok denecek kadar az geçer. Sadece bir yerde kuş etinden bahsedilmektedir. Bu sonuç bizde meyvelerin insan organizması için en faydalı ve en zararsız gıdalardan biri olduğu kanaatini doğurabilir. Özellikle bitkisel gıdalarda ise tahıl ve zeytin yağı dikkat çekici şekilde öne çıkarılmıştır. Hayvansal ürünlerden de süt ve bal özellikle adı sıkça anılan önemli gıdalar olarak dikkatimizi çekmektedir.Kur’an’da gıda ile ilişkili ayetlerin arka planında meyve ve sebzeye teşvik hemen dikkati çekerken, hayvansal gıdalarda ise teşvik yerine yenmesinin helal olduğu vurgusu ile yetinilmiştir. .”( İdris ŞAHİN, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış) Aslında gıda tüketimi ile ilgili, şu ayet durumu özetlemektedir: “Allah’ın size helal kıldığı hayatın güzelliklerinden kendinizi yoksun bırakmayın, ama hakkın sınırlarını da aşmayın: Allah sınırları aşanları sevmez.” (Enam 87)
İnsanın beden ve ruh sağlığını alt üst eden, tüm ailenin psikososyal dengesini bozan toplumu ifsad eden alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeleri Kur’an yoruma yer kalmayacak gerek kalmayacak bir şekilde net olarak yasaklamıştır.
Kur’an, insanın beden ve ruh sağlığına müthiş faydası olan orucu her yıl bir ay yerine getirilecek şekilde müslümanlara emretmiştir.Günümüzde yapılan araştırmalar gösteriyor ki oruç, kişilik gelişimi, sabır eğitimi, empati yapma gücünü artırma gibi psikososyal faydaları yanında; beyin, sinidirim sistemi ve kalp damar sağlığı üzerinde sayılamayacak kadar faydaları vardır.
Kur’an, hastalıklara karşı koruyucu önlem açısından hijyen konusuna önem vermiştir. “Bütün pisliklerden kaçın!” (Müddessir 5) gibi çok geniş anlamlı ayetlerle beden ve ruh hijyenine vurgu yapılmıştır. Hatta elbise temizliği bile dini emirler arasına alınmıştır. Abdest ve Gusül gibi temizlik uygulamarı Kur’ani tanımlamalarla farz olan bir ibadete dönüşmüştür. Şunu da ifade etmeliyiz ki Kur’an, hijyen konusunu bağımsız bir alan olarak değil de ruh hijyenini de kapsayacak şekilde geniş çaplı olarak ele almıştır. .”( İdris ŞAHİN, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış”)
“Kur’an, cennet ile ilgili ayetlerde insan ve tertemiz suları sürekli birlikte anmaktadır. Kur’an’da su, cennetin ve güzel olan her şeyin vazgeçilmez bir unsuru olarak bahsedilmiştir.” ( İdris ŞAHİN, “Kur’an’da İnsan Sağlığına Genel Bir Bakış”) Günümüzde Enfeksiyonel hastalıkları tıbbın en önemli hastalık gruplarından birisidir. Enfeksiyonel hastalıklardan korunmanın em iyi yöntemi hijyendir.Hijyeni sağlama da en iyi yöntem de el yıkama yöntemi olduğu en klasik bilgilerden birisidir. Temiz su, temiz gıda (meyve, bitki), temiz eşler gibi tavsiyeler Müslümanları enfeksiyonel hastalıklarına karşı koruyan basit ve temel kur’ani önerilerdir.
Dua Kur’an’da insanın Allah ile iletişimi için vazgeçilmez bir araç olarak yer alır. “Dua edenin yakarışına her zaman karşılık veririm.” (Bakara 186). Dua, hastalıkların ve tedavilerinin Allah’tan bağımsız olarak düşünülemiyeceğini öğretir.Hastalıklarda Allah’ın tedavi edici (eş- Şafi) olduğu; hatta hastalığın başka bir şeyin tedavisi için gönderilmiş bir nimet bile olabileceği; insanin hastalığı ile barışık olması gerektiği vurgusu İslam tıbbının batı tıbbından aayrılan en önemli özellklerinden biridir. Batı tıbbında hasta yanlızdır.İslam tıbbında ise hastanın en yakınında en büyük tedavici olan Allah vardır. “Derdi veren de, zamanı gelince devayı yaratan da O’dur.” inancı bir taraftan hastalığın iyileşme sürecini hızlandırırken, diğer taraftan hastalığı da ibadete çevirmektedir.
Sonuç olarak diyebilir ki; Allah Kur’an’da insan sağlığının ana parametrelerini vermiş ve detaylı bilgi ürertimini; hayatı Kur’an tarafından inşa edilmiş hekimlere bırakılmıştır. Hastaların ve hekimlerin bilmesi gereken en temel yaklaşım insan sağlığının dinden bağımsız bir alan olarak ele alınamayacağı hususudur. Allah şife verenlerin en iysidir. Ondan bağımsız bir hastalık ve tedavi düşünülemez.
R.A.