Kur`an`da pek çok yerde geçmekte olan `Hafız` kelimesi, Arapça korumak, ezberlemek` manasına gelen `hıfz` kökünden bir sıfattır. Dilimizde ise kutlu kitap Kur`an-ı Kerim`in tamamını ezberleyen kişilere verilen bir isim, bir unvandır. Bu unvana ilk sahip kişi Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.v.)`dir.
Her ramazan ayında Hz. Peygamber`in gelen ayetlerin tamamını Hz. Cibril`e okuduğunu biliyoruz. Hatta son ramazanda Hz. Peygamber`in diğer zamanlardan farklı olarak iki kez okuduğunu da biliyoruz. Yine kaynaklarımızda Kur`an`ı okuma biçiminin Hz. Cibril`le Hz. Peygamber arasında karşılıklı olarak yerine getirildiği de belirtilmektedir. Hz. Peygamber döneminde pek çok sahabe Kur`an`ı ezberleme noktasında çok ciddi gayret sarf etmişlerdir. Abdullah bin Mes`ud, Muaz bin Cebel, Zeyd bin Sabit hafızlıkta önde gelen sahabelerdir. `Hafızlık müessesesi` diye de niteleyebileceğimiz Kur`an`ı baştan sona ezberleme olgusu, Hz. Peygamberden başlayarak, günümüze kadar devam etmiş hala da devam etmektedir.
Özellikle de Hz. Peygamber`in `Sizin en hayırlınız Kur`an`ı öğrenen ve öğretendir` mealindeki hadisi İslam ümmetini Kur`an`ı okumaya ve ezberlemeye yöneltmiştir. Bugün dünyada binlerce Hafız`ın bulunması, Kerim Kitap`ın okunması ve korunması anlamında oldukça önemli bir işleve haizdir. Binlerce hafız`ın bulunmasında ise yine Hz. Peygamber`in şu mealdeki teşviklerinin çok büyük rolü olmuştur: `Hafızlar Allah`ın seçkin kullarıdır.` `Ümmetin en şereflileri Hafızlardır.` `Hafızlar meleklerle beraberdir` şeklinde ki hadisler Kur`an`ı ezberleme de motive edici buyruklar olmuştur. Yine Hz. Peygamber`in `Bir hafız`ın kendisinin cennete gireceği gibi, ailesinden pek çok kişinin girmesine de aracı olacaktır` buyruğu da pek çok ebeveyni çocuklarını `Hafız` yapma gibi anlamlı bir çaba içine girmesine neden olmuştur. Bu nokta da hemen belirtelim ki Hafızlık gibi bir unvan kolayca kazanılan bir unvan değildir.
Özellikle çocuk yaşlarda ömrün en az iki yıl gibi bir süresinin bu ezberleme işine ayrılması, hasredilmesi gerekmektedir. Bir ayeti ezberlemek için defalarca tekrarlama, sonra onu doğru biçimde ezberlemek söz konusudur. İş bununla da bitmemekte, hafız olduktan sonra, hafız kalma gibi son derece önemli bir görev daha onları beklemektedir. Bu noktada konunun önemini göstermesi açısından Hz. Peygamber`in `Hafızlığı unutanların iki yakasının bir araya gelmeyeceği, unutmaktan dolayı azaba duçar olacağına` dair rivayetler çok ciddiye alınmalıdır. Kısacası, Kur`an`ı hıfz eylemi çok önemli bir eylemdir. Bir de buna Hafız kalma gibi bir görev daha eklenmektedir. Hafızlıkla Kur`an bir yandan `yazıya dökülerek Mushaflarla korunurken, bir yandan da zihinlere nakşedilmesi hiç kuşkusuz çok önemli bir işleve haizdir.` Bu nedenle asırlar boyunca değil Kur`an`ın bir kelimesi, bir harfi dahi hiç değişmeden günümüze kadar gelmiştir ve kıyamete kadar da devam edecektir. Çünkü Kur`an Allah`ın koruması altındadır. Hafızlar, Allah`ın koruması altında bulunan kitabı kalplerinde ve zihinlerinde saklayarak `korunanın korunması` gibi bir işlevi yerine getirerek çok önemli bir sevaba nail olmuş ve olmaktadırlar. Bu nedenle Hafızlara gereken ilgi ve ihtimam gösterilmeli ve bu müesseseye ilgi artarak devam etmelidir. `Biz, ülkemizin `Hafızlarıyla` övünürüz` öz deyişi haklı bir paye ve gurur vesilesi olarak öne çıkmalıdır. Çünkü Hafızlar ömürlerini Kur`an`a adayan insanlardır. Onların değerini bilmek ve anlamak için Kutlu Kitaptan bir iki sayfayı ezberlemeye çalışmak yeter de artar.
Kutlu kitap Kur`an`ın gönderiliş amacının insanların inançlarını Allah`ın yörüngesine yöneltmek, insanı güzel hasletlerle bezemek, hayatı anlamlandırmak, insan hayatlarını düzene koymak, ilahi iradeyi öne çıkarmak asıl amaç olduğuna göre, onu ezberlemek de ayrıcalıklı bir eylemdir. İnsanları refah ve saadete ulaştıracak da bir eylemdir… Kur`an ayetlerinin `Mushaf` haline getirilmesinin pek çok hafızın Yemame Savaşı`nda şehid düştükten sonra gündeme geldiği, gerçekleştiği düşünülürse `hafızların` ve `hafızlık ilminin` önemi daha iyi anlaşılır.
Tekrar etmek gerekirse `Hafızlara` saygı ve hürmette kusur edilmemelidir. Çünkü onlar Kur`an ahlakıyla ahlaklanmış Kur`an muhafızıdırlar. Memleketimizden de Hafızlarımızın Sayılarının artması en büyük dileğimizdir. Buradan Kur`an`ı hıfz eden gönül erlerini saygıyla esenlerken dualarını beklediğimizi belirtir, Allah`tan bereketli ömürler niyaz ederiz…