Sevginin bazı belirtileri vardır. Peygamber’i (sas) sevmenin belirtilerini üzerimizde taşımak istemez miyiz, tabii ki isteriz. İşte onlardan birkaçı...
Bir gün sahabelerden biri Hz. Peygamber’e şöyle diyor: ‘Ey Allah’ın Resulü Seni o kadar çok seviyorum ki hep yanında kalmak istiyorum, eve gidince Seni özlüyorum ve Sana geliyorum. Düşündüm ki yarın ben de öleceğim Sen de, ben cennete girsem bile Sana nasıl ulaşabileceğim, Sen nebilerle beraber yüksek makamlarda olacaksın orada Seni görmemek yanında olamamak, endişesi beni çok düşündürüyor ve çok üzüyor.’
Resulullah, ona o an herhangi bir şey söyleyemiyor, daha sonra şu ayet iniyor: ‘Kim Allah’a ve Peygamber’e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği nebiler, sıdıklar, şehitler ve iyilerle birliktedir. Bunlar ne güzel arkadaştır!’ (Nisa, 69)
Bu ayetin inmesinden sonra Allah’ın Resulü o sahabeye yukarıdaki hadiste ifade edilen, ‘Kişi sevdiğiyle beraberdir’ müjdesini veriyor. Ebu Hureyre diyor ki: ‘Hiçbir şey bu hadis kadar sahabeleri mutlu etmemişti’.
Başka bir gün başka bir sahabe ‘Ey Allah Resulü kıyamet ne zaman kopacak?’ diye bir soru soruyor, bunun üzerine Resulullah da ona ‘Sen kıyamete ne hazırladın? diye sorar. Sahabe, ‘Vallahi Allah ve Resulü’nü sevmekten başka hiçbir şeyim yok.’ şeklinde cevap verir ve Allah Resulü de ona ‘Öyleyse sen sevdiğinle beraber olacaksın.’ buyuruyor.
Bu hadisle anlaşılıyor ki, insan dünyada ciddi manada kimi severse ahirette de onunla beraber olur. Burada sevdiğimiz kişi ve kişileri seçerken dikkatli davranmamıza yönelik ciddi bir mesaj var. Allah dostu kişilerle Allah düşmanı kişileri sevmenin neye mal olacağını iyi düşünmek lazım.Bu hadisi işlerken sınıftan bir öğrenci “Hocam o zaman Peygamberimizin etrafı çok kalabalık olacak” diye scevap verdi. Dedim ki: “Bak güneş de bir tane, kalabalık hiç problem oluyor mu?” Bu sefer “Ama güneşten çok uzağız.” dedi. Ben de “Ama güneş bize yakın hepimizi ayrı ayrı aydınlatıyor, ısıtıyor ve başımızı okşuyor.” dedim. Bunun üzerine öğrenci tebessüm ederek yerine mutlu bir şekilde oturdu.
***
ALLAH RESULÜ’NÜ SEVMENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Allah Resulü’nü sevmek imandandır ve vaciptir. Hz. Peygamber, Hz. Ömer’in “Ey Allah’ın Resulü ben Seni nefsimden başka herkesten daha çok seviyorum.” sözüne karşı, “Ya Ömer beni nefsin dahil her şeyden daha çok sevmedikçe mümin sayılmazsın.” diyor. Bunun üzerine Hz. Ömer de “Şu anda Seni kendimden de çok seviyorum.” cevabını veriyor.
Elbette kuru bir sevgi fazla bir şey ifade etmez. Kalben sevmek, dil ile belirtmek ve davranışlarla da sergilemek lazım. Allah ve Resulünün dostları Resulullah’ı sevmenin belirtilerini şöyle ifade ediyorlar:
1. Sık sık O’nu (sas) anmak
Bilindiği gibi kişi sevdiği insanın ismini sık sık telaffuz eder ve bundan da haz duyar. Aşıkların, sevgililerinin isimlerini, dağa, taşa, duvara, ağaca, park ve bahçelere yazmaları bunu gösteriyor. Kişi sevmediği insanın ismini hatırlamak bile istemiyor.
2. Salatü selam getirmek
Bir hadiste de Hz. Peygamber, ‘Allah’ın serbest gezip dolaşan melekleri vardır, bana salat ü selam getirenlerin selamını bana ulaştırırlar, ben de bire on olarak karşılık veririm’ demektedir. Elbette Hz. Peygamber’in bizim selamımıza ihtiyacı yoktur, bizim ona ihtiyacımız var, bizim için bağışlama vesilesidir. Bu vesileyle salat ü selam getiren kişi ibadet ortamına çekilmiş olur. Çünkü Allah Resulü’nü düşünmek Allah’ı düşünmek demektir, Allah’ı düşünmek ise ibadet demektir.
3.O’nun (sas) sünnetine uymak
Resulullah’ın sünnetine tabi olmak, Allah’ı sevmenin de belirtisi olduğu Kur’an’ın ifadesidir: “(Ya Muhammed) deki eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olunuz ki Allah da sizi sevsin.” (Ali İmran, 31)
Bir insanın, bütün sünnetleri yapması elbette mümkün değil ancak herkesin yerine getirebileceği sünnetler vardır ve bunlar zaten yapmamız gereken davranışlardır, o davranışları sünnete dönüştürmenin yolu ise Hz. Muhammed’i düşünmekten geçer. Mesela, Bismillah deyip yataktan kalkmak, besmele ile yiyip içmek, giyinirken sağdan başlamak, yatarken sağ tarafa yatmak herkesin yapabileceği davranışlardır. Ancak ‘Allah Resulü böyle yapıyordu’ deyip yapmakla o davranış ve alışkanlıkları sünnete yani ibadete dönüştürebiliriz.
4. Bol bol hadis okumak
Dinin detayları, İslam’ın ikinci kaynağı olan hadislerdedir. Hadis okumak, anlamak ve uygulamak insanı kemale ulaştırır. Aklını ve muhakemesini geliştirir, Resulullah’ı daya iyi tanır ve tanıdıkça da sever. Vahyin kontrolünde olan hadisler, her zamanda, her ihtiyacımıza cevap vermektedir. Kur’an’ı doğru anlamamızın da vesilesidir. Hadis okuyup belleyen ve başkalarına aktaranlara, Hz. Peygamber’in duası var: “Benden bir hadis işitip belledikten sonra onu işittiği gibi başkasına aktaranın yüzünü Allah nurlandırsın.” (Ebu Davud).
5. O’nun (sas) ahlakıyla ahlaklanmak
Yani sabırda cömertlikte sözünde durmada, vefada, merhamette, tevazuda, adalette, bağışlamada insanlarla olan muamelelerinde O’nun gibi olmak, O’nu sevmek demektir. Allah bizi birbirimize sevdirsin, Resulü’nü bizden razı etsin. Amin.