Yolu olmayan ve bozulan mahallelere planlı ve yasal çerçevede yol yapacak, mevut yolları onaracak, betonlaştıracak, en önemlisi iki de bir delik deşik edilmesini önleyecek bir idareci/muhtar aranıyor.
Yol işini çözerken “biraz da biz yolumuzu bulalım” demeyecek, kendini ve adamlarını kollamayacak bir idareci/muhtar aranıyor.
Köyü çöplüğe çevirene dur diyecek; yol kenarlarına ve boylarına, mahalle aralarına, derelere, obuzlara çöp dökülmesini önleyecek, “kendisi ve adamları” çöplenmeyecek/çöreklenmeyecek bir idareci/muhtar aranıyor.
Her yağmurda ahır ve tuvalet sularının yolları istila etmesini engelleyecek, açık derelerin ıslah edilmesini sağlayacak; kanalizasyon işini kökten çözebilecek, “çirkefliği” ne kendine ne de etrafına sıçratmayacak bir idareci/muhtar aranıyor.
Halkın ulaşımını kolaylaştıracak,
Su havzalarının, su kaynaklarının kirlenmesine/kirletilmesine engel olacak,
Muhtaçları koruyup-kollayacak,
Ayrımcılık yapmayıp herkese eşit davranacak,
Son derece temiz, şeffaf ve ahlaklı olacak; karışık, bulaşık, şaibeli işleri ve tarafları olmayacak,
Müslüman olduğu için beş vakit namaz kılacak,
Gururlu, kibirli, bencil, olmayacak,
Öfkeli, asabi karakterli olmayacak, itidalli ve sabırlı olacak,
Sık sık halk arasına girecek, mahalleleri; düşkünleri dolaşacak, toplu taşıma vasıtalarına binecek, arada bir fakirlerin sofrasında yemek yiyecek, halk/köy/mahalle kahvelerinde çay içecek,
Bütün yaratılanları/mahlûkatı, sokak hayvanlarını sevecek ve koruyacak,
Ecdadını sevecek, ecdat ve Osmanlı düşmanlığı yapmayacak,
Ayda en az bir kere, fakir veya orta halli bir vatandaşın evine gidecek, hediye götürecek, çayını veya çorbasını içecek,
Adaletsiz hiçbir iş yapmayacak,
İnsafsız olmayacak,
Töresine, geleneğine, göreneğine en önemlisi inancına sadakatle bağlı olacak,
Toplumca kötü görünen alışkanlıkları olmayacak,
Fakirlerin, düşkünlerin, güçsüzlerin, ezilmişlerin koruyucu meleği olacak,
Geçerli gerekçe gösterilirse, hatalarını kabul edecek,
Aksakallı danışmanları olacak; istişareyi terk etmeyecek,
Küçük-büyük, kadın-erkek, amir-memur, işli-işsiz, fakir-zengin herkesi sabırla dinleyecek,
Nefsini dinlemeyecek ve nefsini aklamayacak,
Ayrıca, nefsine, heva ve hevesine değil, bir mürşid-i kâmile bağlı olacak,
Ayda en az bir kez, otomobilini durduracak, inecek ve yoldan geçen zavallı bir ihtiyarın elini öpecek, hatırını soracak gerekiyorsa kimseye göstermeden cebine harçlık sıkıştıracak,
Nefis ve leziz çaylar içecek, misafirlerine ikram edecek,
Hiçbir asalağa, parazite, haşereye milletin bir kuruşunu bile kaptırmayacak,
Yaşlı ve muhterem misafir ve ziyaretçilerine çayı bizzat kendisi ikram edecek,
Bir tek kaçak inşaata bile izin ve ruhsat vermeyecek, verirse vatan haini olur,
Geceleri, kimse görmeden duymadan, Ya Rabbi bu veballi hizmetin hesabını nasıl vereceğim diye ağlayacak,
Zalimin karşısında dik durup, mazlumun hakkını alabilecek,
Her türlü çıkar kaygusunun ötesinde bir “ahlak abidesi” olabilecek,
Yine her türlü kirlenme/kirletme yüzünden üzerine çöken umutsuzluğun kara bulutlarından sıyrılıp çıkabilecek bir vakar ve cesaret gösterebilecek,
Emaneti ehline verebilecek, bir idareci/muhtar aranıyor.
Bilinmelidir ki, kimse “ayranım durudur” demez.
Bütün müracaat arkadaşlardan/akranlardan/araklayanlardan/arkalardan/akrabalardan önce, vicdanlara yapılmalıdır.
Görevi bittiğinde arkasından “yolsuzlukları, beceriksizlikleri değil” de, insanların hayır dualarını bırakabilecek/bulabilecek,
Hesap gününü unutmayacak bir idareci/muhtar aranıyor.
Ahmet TESNİMÎ (14-10-2017/Sakarya)