Yüz – yüz elli yıldır eğitimden/insan eğitiminden sorumlu olanlar, kadim/köklü devlet geleneğini, tabii ki insan yetiştirme düzenini, ortaya çıkaran İslam kültürünü/dinî eğitim müktesebatını (Medrese, Enderun, Tekke..) müfredattan/hayattan yavaş yavaş çıkardılar/uzaklaştırdılar.
Bu nedenle/sebeple okul/mektep ve medreseler (son yıllarında)/üniversiteler, içinde yaşamak zorunda oldukları toplumun kuşatıcı ruhunu kavramaktan aciz insanları mezun edip topluma/cemiyete saldılar.
Bahsi geçen zaman zarfında, çeviri/taklit/layık/adapte, devşirme/aşırma yoluyla eğitimlenen/biçimlenen/üretilen; Batılı/seküler/pozitivist/profan insan tipi oluşmuştur/oluşturulmuştur.
Çağdaş insan, kültürel geleneklerinden/kodlarından/ufuklarından uzaklaştırılması/mahrum bırakılması hem form/şekil/renk/biçim hem de norm/öz/iç/muhteva bakımından artık kendi aklına, ruhuna, fikirlerine, öncüllerine, düşünme biçimlerine, yöntemlerine ve İslâm Medeniyeti’ nin/tefekkürünün yaşayan/diri/dinamik ruhu olan, geçmişten tevarüs eden/süzülüp gelen âlim/arif/hâkim değerlerine/mirasına sahip değildir.
Günümüzde geçerli olan eğitim/öğretim/üretim/terbiye/yol/yordam, eğer bu şekilde devam ederse, altında yaşadığımız gök kubbe üstümüze çökmeye ve kadim coğrafyada kurulu olan bütün manevî ve beşerî kıymetler yakılmaya mecburdur ve aslına bakarsanız şu anda olan da budur.
Ahmet TESNİMİ (09-01-2020/Sakarya)