İnsan girift bir
bilmece; çözülmesi zor bir soru; anlaşılması müşkül bir muamma ve iç içe geçmiş
bir inşa. Bunun yanında, uçsuz bucaksız kat be kat bir kâinat ve önümüze
açılmış muhteşem bir okunası kitap. O, kitapta bir zerre ve bir nokta. Ne
hikmet ki, o noktada kâinat dürülmüş de dürülmüş, o noktada bütün varlıklar
özetlenmiş de özetlenmiş.
Denir ki, gaye insan, hem kendini okuyacak, hem de kat
ve kat kâinatı. Çünkü okuma ve anlama nimeti,”Tek” olan, özellikle “Nur”u
taşıyana bahşedilmiş. Diğer mahlûkları da emrine amade kılmış. Arı balı
yapacak, uçanlar döllenmeyi sağlayacak, yüzenler, yani balıklar, suları
temizleyecekler ve besinleri olacaklar, yürüyenler iş ve güç giderecekler.
İnsan ise, okuyacak, anlayacak ve anlamlandırarak, medeniyet kuracak. Kendisine
verilen ve adeta sonsuza açılan hikmet ve ilim yeteneğini kullanacak. Kâinata
ve içinde hazır olan eşyaya bakıp tefekkür edecek. Fikir ve şükür kanadıyla,
hakikatin semalarına kanat üstüne kanat açacak. Vahdet deryasında kulaç atacak.
Tarih şahittir
ki, uygulamada her insanın bunları yaptığını söylemek mümkün değil. Bunları
yapmak, ciddî bir ceht ve gayret ister. Bunları yapmak iyi bir eğitim ve
terbiye gerektirir. Oysa günümüzde pek çok insan, ya gündelik işlerin telaşında
boğulmuş… Veya lüzumsuz işlerin batağına dalmış… Bakmıyor ki, görsün. Düşünmüyor ki, idrak
etsin, anlasın ve anlamlandırsın.
Elin altındakileri
(yabanî ve evcil hayvanları) terbiye eden ve besleyen, fakat nefsini terbiye ve
tezkiyeyi unutan insan, zavallı ve
zalim bir insandır. Bağda ve bahçede rengârenk çiçekler, meyveler yetiştiren,
fakat kendi kabiliyet tohumlarını unutan bahçıvan, acınacak bir haldedir.
“Genel Kültür”
alanında/adına çok şey bilen ve bildiğini söyleyen, lakin kendini tanımayan
kişi boşa yorulmuştur. Batılı mütefekkirlerin insan hakkında yazdıkları,
lüzumlu ve lüzumsuz, kitaplarına bakan, fakat Allah’ın kitabına bakmaya
yanaşmayan bir eğitimci, pedagog veya psikolog hep çöllerde dolaşmıştır.
Kur’an’ı evinin başköşelerinde tutan, fakat hayatında baş tacı etmeyerek ona
bakmayı unutan bir mü’min Kur’an’ı tanımadan yaşamıştır ve yaşlanmıştır.
Evet, insan, en
hassas cihazlar manzumesi. Kur’an, bu makinenin kullanım kılavuzu. İnsanın
mahiyeti, menşei, gayesi, eğitimi gibi konularda konuşmak ve yazmak isteyenler,
her şeyden önce bu kılavuza, Kur’an’a, bakmalıdırlar.
Selam ve dua ile kalın…
Ahmet TESNİMÎ (29/07/2021-Giresun)
Not: 11.04.2010 tarihinde yazılmış
yazının, yeniden gözden geçirilmiş halidir.