Bu çalışmamı 23.12.2006 tarihinde ilk defa dernek sitesinde yayınlamıştım. Aradan yaklaşık üç buçuk yıl geçti. Değişen bir şeyin olmaması beni bu yazıyı güncelleyerek kendi sitemde tekrar yayınlamaya itti.
Köyüm ve içinde bulunduğu umumî ahval, gittikçe iç ve dış açıdan, daha iyiye doğru gitmiyor. Sular mecrasını değiştirmiş ve bulanık akıyor. Fuluğu bir hava hâkim atmosferinde.
Geleneksel bir anlayışın içinde ve elinde, merkezi parçalanmış bir sarkaç gibi, rast gele, nereye varacağı belli olmayan bir yöne doğru gidiyor. İmkânlar araştıramıyor, gereği gibi bir plânlama ve değerlendirme yapılmıyor.
Öncelikle söyleyeyim ki, bu bir taslak çalışmadır. Yapılacaklar ve yapılabilecekler tartışılır. Bunu geliştirmek bir ekip ve gönül işidir. Maddî ve manevî yardımların olması gerekir.
Bize düşen, sıkıntılarımızın, kendimize göre, tespitini yapmaktır. Bir açıdan da karanlığa ışık olmadır. Geleceğinden ve geleceğimizden kaygısı olanlara ve bu yolda düşünenlere seslenmedir bu çalışmam. Ayrıca bütün sözleri köyü üstüne olanın bir tebliğidir de.
Evvel emirde köyümüzün coğrafî, tarihî, kültürel ve ekonomik zenginlikleri açığa çıkarılarak, etkin bir plânlama ve değerlendirme yapılmalıdır. Köyümüzü ve köylümüzü ilgilendiren meseleler tespit edilmeli ve çözüm yolları üretilmelidir. Köyümüz ve çevresi geniş kitlelere tanıtılmalıdır. Kısacası Çatak her yönüyle (birlik ve beraberliği kuvvetlenmiş, yaşanabilirliliği artmış, kültür seviyesi yükselmiş, maddî kalkınmışlığını tamamlamış, insanî ilişkileri gelişmiş, manevî kıymetlerini yaşayan ve el üstünde tutan fertlerden oluşmuş..) seçkin bir köy olmalıdır.
Acilen duyarlı insanlardan çevreyi ve tabii doğayı koruyacak bir çalışma ve koruma kurulu oluşturulmalıdır. Ayrıca doğal miras yanında kültürel mirasımıza da sahip çıkılmalıdır ve koruma istikametinde çalışmalar yapılmalıdır.
Köyümüzde tarım tek ürün (mono-kültür) olarak yapılmakta olup, geçim ekonomisi yüzde 70–80 gurbetçiliğe, diğer ise tarımına dayanmaktadır. Köyümüzde alternatif tarım ürünü yetiştiriciliği araştırılmalı ve halk teşvik edilmelidir. Bu konuda ilçe tarım müdürlüğü ile işbirliği sağlanmalıdır. Yerel ürünlerin çeşitlendirilmesi yoluna gidilmeli ve çeşitlendirmenin yanında alternatif ürün yetiştiriciliği ve pazarlanması gibi hususlara önem verilmelidir.
Hatta köyde yetiştirilen ürünlerin (sebze, meyve, süt ve yoğurt gibi…) yine köyde pazarlanması için çalışmalar yapılmalıdır.
Poli-kültür/çokyönlü tarım uygulamalarını geliştirmek amacıyla, son yıllarda yakın illerimizde ( Gümüşhane, Trabzon, Rize…)üretimi yapılan kivi, çay, çilek gibi ürünlerin yaygınlaşmasına çalışılmalıdır. Yetkin insanların bu alanda, tarım ile uğraşanları teşvik etmeleri gerekmektedir.
Köyümüzde sayıları gittikçe artan şirketlerden araştırma, geliştirme aşamalarında destekleyici imkânlar sağlanmalıdır. Hatta bu şirketlerimiz, bir politika ve sosyal bir proje olarak, tarım ve bunun yanında kültür faaliyetlerine de yatırım yapmalıdırlar ve önem vermelidirler.
Köyümüz diğer köylere oranla yeşili ile eşsiz bir doğal güzelliğe sahiptir. Bu güzellikler korunmalı ve değerlendirilmelidir. Bunun yanında yaylalarımızın doğallığı muhafaza edilmeli, yayladaki yerleşim ve arazi sıkıntılarımız için hep birlikte hareket edilmeli; bunun yanında, doğal güzelliği bozmayan yayla evleri yapılmalıdır. Mutlaka betonlaşmanın önüne geçilecek önlemlerin alınması için, ilgili devlet kurumlarına yol gösterici ve örnek olucu programlar ve çözüm önerileri sunulmalıdır. Gerekirse yapılan planlamalar, çok yönlü olarak, anlatılmalıdır.
Kızılali Dağı’nda, eskisi gibi, av turizmi yapılmalı; Gidek Tepesi’ne (Sığırlık Köyü ile birlikte) bir turizm tesisi (özellikle yaz mevsiminde köyümüzün ve çevre köylerin bir mesire yeri olacak şekilde)yapılması projelendirilerek, yetkili mercilere bildirilmelidir. Adı geçen tepenin ve dağın arkaplanı çok geniştir. Kış turizmine ve dağ sporlarına uygundur.
Bazı şeyleri yapmak için, sadece devlet desteği ve köy yönetiminin çabaları arzuladığımız çabaların/isteklerin gerçekleştirilmesinde elbette yeterli değildir. Bu meyanda, kurulu köy derneğimizi daha aktif hale getirmeli ve güçlendirmeli, gerekli görülürse, bir vakıf da kurulmalıdır.
Son yıllarda köyümüzdeki öğrenci sayısının azalmasının nedenleri üzerine de eğnilinmelidir. Yıllarca öğrencilerimizi okutacağımız bina sıkıntısı çekerken, şimdi de öğrencisizlikten yakınmanın veya öğrencisizlikten kapanmanın arifesindeyiz. Öğrenci azlığının asıl nedenlerinin eğitim alanındaki düşüşten mi, yoksa iktisadi kaygılardan mı kaynaklandığı üzerinde durulmalı; önceki yıllarda olduğu gibi, eğitimdeki kaliteyi artırmak için okulumuzun temel ihtiyaçlarını giderecek ( gerek branş öğretmenleri, gerekse ders araç gereçleri yönünden…) hayırsever şahıslar bulma yanında, şirketlerimizden de yararlanma çabasına devam edilmeli ve toplumsal eğitim seferberliğine önem verilmelidir.
Unutulmaya veya unutturulmaya çalışılan köy sağlık evi için çalışmalara hız verilmelidir.
Köyümüz tatlı su kaynakları bakımından son derece zengindir. Buna rağmen bu sulardan yeterince, çok yönlü olarak, yararlanabildiğimiz söylenemez. Alt yapı çalışmalarına önem verilmelidir. Zaman kaybetmeden tatlı su havzaları korunmalı, su havzalarına yakın yerleşim yerleri sıkı denetime tabi tutulmalı ve yine su havzalarına yakın tarım arazileri için zehirli ilaçların, özellikle ot ilaçlarının, kullanılmaması için ilçe tarım müdürlüğü ve hıfzıssıhha kurulu ile ortak hareket edilmelidir. Halk bu konuda bilinçlendirilmelidir.
Bir dönem devletten kredi alarak yapılmaya çalışılan alabalık yetiştiriciliği (su ürünleri) için ferdi teşebbüsler canlandırılmalıdır. Su ürünlerinin avlanması, yetiştiriciliği ve pazara sunumu ile ilgili araştırmalar yapılmalı ve alt yapı eksiklikleri giderilmelidir.
Behemehâl köyümüzde alabalık yetiştiriciliği, özellikle, teşvik edilmelidir. Her zaman Sığırlık Köyü'ne gidilemez. Avlanma usul ve yasağına, titizlikle, riayet edilmelidir.
İnsan iktisadi bir varlık olduğu gibi, sosyal bir varlıktır da. Bu açıdan önceki yıllarda dile getirilen "Çok Amaçlı Kültür Tesisi ve Sosyal Alan Projesi", yeniden ele alınmalıdır.
Bu konuların özeti olarak diyebilirim ki; köyümüzde bir eğitim ortamının sağlanması, tarımın gelişmesi ve çeşitlenmesi, doğal hayatın korunması için, fiziksel ve sosyal alt yapının, acilen, oluşturulup, hazır hale getirilmesi gerekmektedir.
Gençlik için yapılacakların başında spor yapabilecekleri bir yerin tahsisi için ilçe veya il spor müdürlüğünden yardım talep edilerek, saha yapılması için çalışmalara başlanmalıdır. Şimdiden amatör bir spor kulübü kurmak için girişimlerde bulunulmalıdır.Köyümüz bu konularda da başka köylere örnek olmalıdır.
Köyümüzün ilçe ile ulaşımın rahat ve her mevsim işlerliğinin sağlanması için, yol genişletme çalışmaları ile asfaltlanma çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bunun yanında gerekirse yol güzergâhının değiştirilmesi için kamuoyu oluşturulmalıdır. Her mevsimde bol yağış alan bir bölgede kum ve çakıldan yani berkitme yol yapımı pek ekonomik ve akılcı değildir. Ancak devleti uzun ve kısa vadede zarara sokmaktan başka bir yol ve yöntem de değildir. Bu duruma karşı çıkılmalı daha köklü çözümler için, bölge coğrafyasına ve ilkim şartlarına uygun, örneklere sahip çıkılmalıdır.
Yine son yıllarda dillere persenk olan Görele-Doğankent grup yolu projesi hayata geçirilse (atalarımızın eski ticaret yolu olarak kullandıkları güzergâh), ekonomik ve insanî ilişkileri canlandıracağına inancımız sonsuzdur.
Köyümüz sınırları içinde bulunan maden yataklarının köyümüzün, bölgemizin ve milletimizin zenginliğine katkı sağlayacak bir mantıkla işletime açılması çalışmalarına, hemen, şimdiden başlanmalıdır.
Sağlık ve medenî görünüm açısından derelerimizin ve suyollarımızın ıslah çalışmalarının yapılması elzemdir. Mahallelerimizden gelen suyolları birer çöplük görünümündedir. Atıklar içme ve akarsulara karışmaktadır. Kanalizasyon alt yapısı yapılmalı; ilçe belediyesi ve çevre köylerin de katkıları sağlanarak çöp toplama merkezleri oluşturulmalıdır.
Köyümüzde çirkin yapılaşmaya bir son verilmeli, estetik ve tarihî görünüm arz eden yapılaşma çareleri aranmalıdır.
Halk kültürü/folklor araştırılmalı (geleneksel kıyafetler, atma türküler, yer adları, bitki ve meyve adları, yöresel tiplemeler gibi), derlenen malzemeler kayıt altına alınmalıdır. Bu amaçla yapılan çalışmalar, her yönüyle, teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
Köyümüzün bilinmeyen yönleri araştırılmalı, hatta akademik tahsil yapan öğrencilerimiz için bir tez konusu bile olmalıdır. Her hal-ü kârda geçmişimiz ile irtibatımız kesilmemeli, aksine, güçlendirilmelidir.
Yine son yıllarda bölgemizde görülen kanser vakaları ile ilgili olmak üzere radyasyon ile ilgili bir ölçüm yaptırılmalıdır. Bundan elde edilen veriler halkımız ile paylaşılmalıdır, halkı yetkili merciler bu konuda bilgilendirmelidir.
Doğal tarıma geçilmeli, yöresel ürünler (mısır ve fasulye…) korunmalı; fennî gübrelemeden ve ilaçlamadan acilen vazgeçilmelidir. Bu konuda devletçe köyümüze verilen ziraat mühendisinden azamî derecede yaralanılabilir.
Köyümüzün büyükleri ve okumuşları ile köy ve meselelerimiz hususunda konuşulmalı, konuşmalar ve çözüm önerileri belgelendirilmeli ve ortaya çıkan fikirler, orta ve uzun vadede yapılacaklar diye, vasıflandırılarak, bir program dâhilinde eyleme geçilmelidir.
Kültür Alanında Yapılacak Çalışmaları Da Şu Başlıklar Altında Toplayabiliriz
Folklor:
Geleneksel kıyafetler, atma türküler, yer adları, yöresel tiplemeler…
Biyolojik Zenginlikler:
Kızılağaç, ardıç ağacı, ısırgan otu, böğürtlen, karayemiş, ıhlamur, bitki ve meyve adları, diğer bitki çeşitleri…
Coğrafya:
Yaylaklarımız ve yaylalarımız, dağlarımız ve tepelerimiz, su kaynaklarımız….
El Sanatları ve Zanaatlarımız:
İp dokumacılığı, dastar dokumacılığı, oya örmeciliği, göbüt işleri, tahta yapımı, bedevre ve hardama yapımı…
Edebiyat:
Köy ağzı, efsaneler, fıkralar, bilmeceler, manilerimiz, türkülerimiz…
İktisadî Hayat:
Geçim kaynaklarımız, diğer köyler ile ilişkilerimiz…
Mimari:
Taş ve ahşap yapılarımız, köy ve yayla evleri…
İçtimai ve Kültürel Hayat:
Örf ve adetlerimiz, mutfağımız, kadınlarımız, göç ve gurbet kültürü-ilk gurbete gidenler dinlenmelidir-,göç, ailede eğitim, manevî mimarlarımız, büyük şahsiyetlerimiz, tanınmış simalarımız…
Su Ürünleri:
Alabalık…
Tarım Ve Hayvancılık:
Mısır, fasulye yetiştiriciliği, büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık…
Tarih:
Yapılan tarih çalışması yeterli bulunmayarak, tarihte köyümüz, köyümüzde sülaleler, Gümüşhane’ye bağlıyken köyümüz, eğer ulaşabilirsek, şer’iyye sicillerinde köyümüz, yönetim tarihimiz (yönetim tarihimiz 1924’te başlamış, yapılan çalışmada), Milli Mücadele döneminde ve 1900 yıları başında köyümüz çalışmaları yapılmalıdır.
Bunlar, âcizane fikirlerimdir. Herkesi bu çalışmaya katkıda bulunmaya çağırıyorum ve bekliyorum.
Ben köyümü her şeyi ile gerçekten, seviyorum. 10.07.2009.
Ahmet TESNİMÎ (Sakarya)